Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
CookieWarningPanelAgreeButton
X

Madde 126

d. Sürekli edimli sözleşmelerde

d.   Sürekli edimli sözleşmelerde

Madde 126 - İfasına başlanmış sürekli edimli sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü hâlinde alacaklı, ifa ve gecikme tazminatı isteyebileceği gibi, sözleşmeyi feshederek, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi yüzünden uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.

I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu:

Bu maddenin karşılığı bulunmamaktadır.

II-) Madde Gerekçesi:

Madde 125 - 818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “d. Sürekli edimli sözleşmelerde” kenar başlıklı yeni bir maddedir.

Tasarının tek fıkradan oluşan 125 inci maddesinde, ifasına başlanmış sürekli edimli sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü hâlinde, alacaklının seçimlik hakları düzenlenmektedir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 106 ilâ 108 inci maddeleri ile Tasarının 124 üncü maddesinde, ani edimli sözleşmelerde borçlunun temerrüdünün hukukî sonuçlarının düzenlendiği göz önünde tutularak, ifasına başlanmış sürekli edimli sözleşmeler için de, bu konuda ayrı bir düzenleme yapılması zorunlu görülmüştür. Bu yeni düzenlemeyle, ifasına başlanmış sürekli edimli sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü hâlinde, alacaklının, ifa ve gecikme tazminatı isteyebileceği gibi, sözleşmeyi feshederek, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi yüzünden uğradığı zararın giderilmesini isteyebileceği kabul edilmiştir. Maddede, alacaklıya seçimlik bir hak olarak, sözleşmeyi feshederek, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi yüzünden uğradığı zararın giderilmesini isteme hakkının tanındığı ve bu zararın olumlu (müspet) zarar niteliği taşıdığı göz önünde tutulursa, ifasına başlanmış sürekli edimli sözleşmelerde borçlunun temerrüdü hâlinde, onun sahip olduğu seçimlik hakların kapsamında, ani edimli sözleşmelere göre herhangi bir sınırlama söz konusu değildir.

III-) Adalet Komisyonu Değişiklik Gerekçesi:

Tasarının 125 inci maddesinde yer alan “giderilmesini” ibaresinden sonra gelmek üzere redaksiyon yetkisi kapsamında “de” ibaresi eklenmiş ve teselsül nedeniyle madde 126 ncı madde olarak kabul edilmiştir.

IV-) Kaynak İsviçre Borçlar Kanunu:

Bu maddenin karşılığı bulunmamaktadır.

V-) Yargı Kararları:

1-) Y. 11. HD, T: 09.04.2015, E: 2014/7689, K: 2015/5058:

“… KARAR : Davacı vekili, taraflar arasında “toptan dağıtım ve lojistik sözleşmesi” imzalandığını, buna göre sözleşme kapsamındaki malların davalı şirket tarafından belirlenen üreticilerden müvekkili şirket tarafından temin edilerek, Vodafone ürün ve hizmetlerini “Cep Shop” ismiyle abone ve tüketicilere satış, pazarlama ve dağıtımını yapan satış noktalarına ve tüketicilere satış ve pazarlamasının yapılacağını, müvekkili şirketin taraflar arasındaki sözleşmenin kendisine yüklediği şartları yerine getirmek için büyük emek ve para harcadığını, ancak davalının sözleşmenin imzalanmasından sonra üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, davalının sözleşmeyi hiçbir haklı gerekçe göstermeksizin 10/03/2009 tarihli ihtarname ile sözleşmenin 18.5. maddesi uyarınca 7 gün içerisinde tek taraflı olarak feshedeceği ihtarından sonra feshettiğini, davalının haksız olarak sözleşmeyi feshetmesi sebebiyle müvekkilinin büyük bir prestij kaybına ve maddi zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 50.000 TL zarar bedelinin ve 50.000 TL kar kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 12/10/2010 havale tarihli dilekçesiyle 21.617.296,32 TL kâr mahrumiyeti zararının tazmini ile birlikte davalı şirketin sözleşme süresince sözleşmeye aykırı davranmak suretiyle vermiş bulunduğu 18.108.520,60 TL zararın tazminini istemiş, ancak buna dair ıslah harcını yatırmamış, bilahare 10/12/2013 tarihli dilekçesiyle talebini sözleşmenin icrası esnasında sözleşmeye aykırılık sebebiyle meydana gelen zarar talebini 5.050.000 TL, sözleşmenin haksız feshi sebebiyle mahrum kalınan kâr talebini 10.050.000 TL olarak artırmış, ayrıca 2.250.000 TL portföy tazminatı talebinde bulunmuş, buna dair aynı tarihte harç eksikliğini ikmal etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından tek yanlı olarak feshinin hukuka aykırı olduğu, davacının davalının sözleşme süresince sözleşmeye aykırı davranışı sebebiyle uğranılan zararın tazminine yönelik isteminin ispat edilemediğinden reddine karar verilmesi gerektiği, davacının kar kaybının ise 18.255.411,79 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin haksız feshi sebebiyle uğranılan kâr mahrumiyetine yönelik 18.255.411,79 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline … karar verilmiştir.

Kararı, tarafların vekilleri temyiz etmiştir. …

dava, tedarik sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. …

taraflar arasındaki sözleşme davalı tarafından haksız olarak feshedilmiştir. Dolayısıyla davacı, ifasına başlanmış sürekli edimli sözleşmelerde borçlunun temerrüdünü düzenleyen 6098 Sayılı BK’nın 126. maddesine dayanarak, davalının haksız feshi tarihinden itibaren tazminat isteyebilir. Ancak bu durumda dahi davacının haksız fesih tarihinden itibaren aynı nitelikte yeni bir işi bulabileceği süre belirlenmeli ve bu süre için tazminata hükmedilmelidir. Bunun için de öncelikle davalının 10/03/2009 tarihli fesih ihtarının davacıya tebliğ edildiği tarih tespit edilmeli ve bu tarihe fesih ihtarında tanınan 7 günlük süre eklenmelidir. …

Bu itibarla mahkemece, aralarında sektörden bir uzmanın da yer alacağı yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak, davaya konu tedarik sözleşmesinin feshi halinde öncelikle davacının emsal bir iş bulup bulamayacağının tespit edilmesi, bulabileceğinin kabul edilmesi halinde hangi sürede bulabileceğinin belirlenmesi, fesih tarihinden itibaren belirlenecek bu makul süre için kazanç kaybı zararının hesaplanması, aynı nitelikte ve şartlarda emsal bir iş bulamayacağının kabul edilmesi halinde ise bu kez özel olarak kendisinin çalışması halinde dönem sonuna (somut olayın özellikleri gereği 5 yıllık sürenin sona erdiği 18.10.2011 tarihine) kadar ne miktarda kazanç elde edebileceği ile davalı şirketin tedarikçisi olarak çalışması sonucunda ne miktarda kazanç elde edebileceğinin belirlenmesi, davalının yetkili tedarikçisi olarak çalışması halinde kazancının daha fazla olacağının anlaşılması halinde, 818 Sayılı E-BK’nın 325. maddesi uyarınca, özel olarak çalışması halinde elde edeceği miktarın davalının yetkili tedarikçi olarak çalışması halinde elde edeceği miktardan mahsubunun yapılarak aradaki kazanç farkının davacının uğradığı kar kaybına dair zarar olarak hüküm altına alınması gerekirken, yetersiz bilirkişi incelemesine dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu sebeple de davalı yararına bozulması gerekmiştir. …”

VI-) Yararlanılabilecek Monografiler:

Özer Seliçi; Borçlar Kanununa Göre Sözleşmeden Doğan Sürekli Borç İlişkilerinin Sona Ermesi, İstanbul, 1977.

Pınar Altınok Ormancı; Sürekli Borç İlişkilerinin Haklı Sebeple Feshi, İstanbul, 2011.

Murat Tümerdem; Sürekli Borç İlişkilerinde Borçlunun Temerrüdü ve Sonuçları (TBK md. 126), Ankara, 2018.

Ece Çetintepe; Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Feshi ve Sonuçlan, Ankara, 2020.

Barış Demirsatan; Türk Borçlar Kanunu Çerçevesinde Sözleşmenin Haksız Olarak Sona Erdirilmesi, İstanbul, 2021.

 
Copyright © 2017 - 2025 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X